Aidiyet

Asliyetimizi bulmaya mecburuz. Aidiyete olan yolculuğumuz işimizi kolaylaştıracak bir manada. O aşamadan sonra belki de yaptıklarımız bir anlam kazanacak. Yoksa dönüp duran kalp bu dünyada da öteki dünyada da bir arpa boyu yol alamayacak. Tekrar etmekte fayda var, biz kimiz, ne yapıyoruz ve de neden bunları yapıyoruz? Pragmatik algılayış için bile olsa kendimize bu soruları sormaya mecburuz. Alacağımız cevapların kimliğimize ayna tutacağı ve bizim aslında kim olduğumuzu haykıracağı muhakkak. Dalında duran yaprak yeşerir ancak. Dalından kopan ise er-geç sararıp solacak ve oradan oraya savrulup duracak.
Kökümüz, kimliğimizle irtibatlı. Dönüp onu bulmalıyız ki, bunalımlardan da uzaklaşalım. Bunun için de evvela bütüncül bir bakış lazım, sonra o bütün içindeki kendi resmimize sabit bir bakış atmamız… Bakalım biz kim için varız, kime hizmetkârız ne yapmamız lazım ve biz ne yapmaktayız? Burada kâl yani dil susar, sadece fiiliyatımız olan amel konuşur. O, hiç yalan söylemez zira. Öyle olmasaydı şayet, hesabın en çetin geçtiği hengâmede diller bağlanır da işin hakiki sahibi uzuvlara söz hakkı verilir miydi, değil mi?
İşte burada karşımıza çıkan yanılmayan ve yanıltmayan kimlik ‘hasbilik’. Hasbi, hesabını ahirete göre tutan yiğit. Çetelesini her daim bizzat kontrol edebilen kahraman. Yaptıkları karşısına çıkarıldığında her daim utanmadan onlarla yüzleşebilen civan. Sahip olduğu evlat ve malıyla her daim sınavda olduğunu hatırda tutan erdemli. Dün koşturduklarını bugüne saymayan babayiğit. Dünyada rahat arama gafletinde olmayan talihli. Rahatın önündeki ‘La’yı idrak edebilen nasipli. Her negatiften, pozitife bir yol bulabilen gayretli.
Hulasa, o kendisiyle barışık, başkaları için bir hayat sürebilme iradesinin adı. Kazancı ebedi, kaybı varsa da dünyevi. Kabri, tüm saf vicdanlar. Sermayesi, tertemiz hayatı. Mirası, her durum ve şartta ortaya koyduğu bütün güzelliklerin cümlesi. Dilde kolay ama icraatta zor bir halin adı. Ama Onsuz olan ahiret adına boş, Onsuz dünyada bulan da bulduklarıyla gafil bir sarhoş. Zira dünya, kendine meftun edeni sarhoş eden iğrenç bir meta. O yüzden demiyor mu asrın başında durup da muhataplarına seslenen Zat: “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!” diye…

"1142688791"
Aidiyet

Asliyetimizi bulmaya mecburuz. Aidiyete olan yolculuğumuz işimizi kolaylaştıracak bir manada. O aşamadan sonra belki de yaptıklarımız bir anlam kazanacak. Yoksa dönüp duran kalp bu dünyada da öteki dünyada da bir arpa boyu yol alamayacak. Tekrar etmekte fayda var, biz kimiz, ne yapıyoruz ve de neden bunları yapıyoruz? Pragmatik algılayış için bile olsa kendimize bu soruları sormaya mecburuz. Alacağımız cevapların kimliğimize ayna tutacağı ve bizim aslında kim olduğumuzu haykıracağı muhakkak. Dalında duran yaprak yeşerir ancak. Dalından kopan ise er-geç sararıp solacak ve oradan oraya savrulup duracak.
Kökümüz, kimliğimizle irtibatlı. Dönüp onu bulmalıyız ki, bunalımlardan da uzaklaşalım. Bunun için de evvela bütüncül bir bakış lazım, sonra o bütün içindeki kendi resmimize sabit bir bakış atmamız… Bakalım biz kim için varız, kime hizmetkârız ne yapmamız lazım ve biz ne yapmaktayız? Burada kâl yani dil susar, sadece fiiliyatımız olan amel konuşur. O, hiç yalan söylemez zira. Öyle olmasaydı şayet, hesabın en çetin geçtiği hengâmede diller bağlanır da işin hakiki sahibi uzuvlara söz hakkı verilir miydi, değil mi?
İşte burada karşımıza çıkan yanılmayan ve yanıltmayan kimlik ‘hasbilik’. Hasbi, hesabını ahirete göre tutan yiğit. Çetelesini her daim bizzat kontrol edebilen kahraman. Yaptıkları karşısına çıkarıldığında her daim utanmadan onlarla yüzleşebilen civan. Sahip olduğu evlat ve malıyla her daim sınavda olduğunu hatırda tutan erdemli. Dün koşturduklarını bugüne saymayan babayiğit. Dünyada rahat arama gafletinde olmayan talihli. Rahatın önündeki ‘La’yı idrak edebilen nasipli. Her negatiften, pozitife bir yol bulabilen gayretli.
Hulasa, o kendisiyle barışık, başkaları için bir hayat sürebilme iradesinin adı. Kazancı ebedi, kaybı varsa da dünyevi. Kabri, tüm saf vicdanlar. Sermayesi, tertemiz hayatı. Mirası, her durum ve şartta ortaya koyduğu bütün güzelliklerin cümlesi. Dilde kolay ama icraatta zor bir halin adı. Ama Onsuz olan ahiret adına boş, Onsuz dünyada bulan da bulduklarıyla gafil bir sarhoş. Zira dünya, kendine meftun edeni sarhoş eden iğrenç bir meta. O yüzden demiyor mu asrın başında durup da muhataplarına seslenen Zat: “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!” diye…

4.44 In Stock
Aidiyet

Aidiyet

by Birol Topuz
Aidiyet

Aidiyet

by Birol Topuz

eBook

$4.44 

Available on Compatible NOOK devices, the free NOOK App and in My Digital Library.
WANT A NOOK?  Explore Now

Related collections and offers

LEND ME® See Details

Overview

Asliyetimizi bulmaya mecburuz. Aidiyete olan yolculuğumuz işimizi kolaylaştıracak bir manada. O aşamadan sonra belki de yaptıklarımız bir anlam kazanacak. Yoksa dönüp duran kalp bu dünyada da öteki dünyada da bir arpa boyu yol alamayacak. Tekrar etmekte fayda var, biz kimiz, ne yapıyoruz ve de neden bunları yapıyoruz? Pragmatik algılayış için bile olsa kendimize bu soruları sormaya mecburuz. Alacağımız cevapların kimliğimize ayna tutacağı ve bizim aslında kim olduğumuzu haykıracağı muhakkak. Dalında duran yaprak yeşerir ancak. Dalından kopan ise er-geç sararıp solacak ve oradan oraya savrulup duracak.
Kökümüz, kimliğimizle irtibatlı. Dönüp onu bulmalıyız ki, bunalımlardan da uzaklaşalım. Bunun için de evvela bütüncül bir bakış lazım, sonra o bütün içindeki kendi resmimize sabit bir bakış atmamız… Bakalım biz kim için varız, kime hizmetkârız ne yapmamız lazım ve biz ne yapmaktayız? Burada kâl yani dil susar, sadece fiiliyatımız olan amel konuşur. O, hiç yalan söylemez zira. Öyle olmasaydı şayet, hesabın en çetin geçtiği hengâmede diller bağlanır da işin hakiki sahibi uzuvlara söz hakkı verilir miydi, değil mi?
İşte burada karşımıza çıkan yanılmayan ve yanıltmayan kimlik ‘hasbilik’. Hasbi, hesabını ahirete göre tutan yiğit. Çetelesini her daim bizzat kontrol edebilen kahraman. Yaptıkları karşısına çıkarıldığında her daim utanmadan onlarla yüzleşebilen civan. Sahip olduğu evlat ve malıyla her daim sınavda olduğunu hatırda tutan erdemli. Dün koşturduklarını bugüne saymayan babayiğit. Dünyada rahat arama gafletinde olmayan talihli. Rahatın önündeki ‘La’yı idrak edebilen nasipli. Her negatiften, pozitife bir yol bulabilen gayretli.
Hulasa, o kendisiyle barışık, başkaları için bir hayat sürebilme iradesinin adı. Kazancı ebedi, kaybı varsa da dünyevi. Kabri, tüm saf vicdanlar. Sermayesi, tertemiz hayatı. Mirası, her durum ve şartta ortaya koyduğu bütün güzelliklerin cümlesi. Dilde kolay ama icraatta zor bir halin adı. Ama Onsuz olan ahiret adına boş, Onsuz dünyada bulan da bulduklarıyla gafil bir sarhoş. Zira dünya, kendine meftun edeni sarhoş eden iğrenç bir meta. O yüzden demiyor mu asrın başında durup da muhataplarına seslenen Zat: “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!” diye…


Product Details

BN ID: 2940165965913
Publisher: Crab Publishing
Publication date: 11/12/2022
Sold by: Smashwords
Format: eBook
File size: 369 KB
Language: Turkish

About the Author

1978 yılında, Çorum'un Osmancık ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini bu ilçede tamamladı. Lise eğitimini ise Kastamonu'daki Göl Anadolu Öğretmen Lisesi'nde tamamladı. 2001 yılında Uludağ Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Dünyanın değişik ülkelerinde öğretmenlik yapma imkânı buldu. 2005-2008 yılları arasında kaldığı İngiltere’de İşletme alanında yüksek lisansını tamamladı. 2021’de Almanya’daki Potsdam Üniversitesi’nde din sosyolojisi alanında doktorasını tamamladı. Değişik zamanlarda haber7.com, haberx.com ve rotahaber.com gibi sitelerde köşe yazıları yazdı. Başta eğitim ve diyalog olmak üzere değişik alanlarda faaliyet gösteren pek çok sivil toplum kuruluşunda görevler yaptı. 2009 yılında gezip vazife yaptığı ülkelerde bizzat yaşadığı veya gözlemlediği olayları içeren denemelerden oluşan "İlk Cemre" isimli kitabı yayınlandı. 2021’de ise ikinci kitabı “Hicretten Hikmete” yayınlandı. Yazarımız evli ve iki kız çocuğu babasıdır.
Crab Publishing’de yayınlanan kitapları:
1. Hicretten Hikmete
2. Değişim
3. Buhran
4. Aidiyet

From the B&N Reads Blog

Customer Reviews